Kuru Üzümün İnsan Sağlığı ve Beslenmesindeki Önemi


159 shares

✅ Kuru Üzümün İnsan Sağlığı ve Beslenmesindeki Önemi

Tarih boyunca Anadolu’da elde edilen üzümler çoğunlukla kuru ve yaş olarak tüketildi. Bir kısmı da pekmez, bulama, pestil, lokum ve köfter şeklinde değerlendirilirdi.

Çeşitli değerlendirme yöntemlerinin oluşu, iklim ve toprak istekleri yönünden çok seçici olmayışı, çok yıllık olması ve çoğalma yöntemlerinin kolay oluşu gibi etkenlerin etkisi ile Dünyadaki en yaygın kültür bitkilerinden biri üzümdür.

Bileşimi ile ilgili verilere göre; karbonhidrat içeriği dolayısıyla (1,276kJ / 305 kcal) iyi bir enerji kaynağı, B1, B2 vitaminleri ve çeşitli mineral maddeler içerdiğinden iyi bir besin, faydalı bir ilaçtır. Özelikle bedensel gelişme, deri ve saç beslenmelerinde iltihaplı, ateşli hastalıklar ve madensel tuz eksiklikleri, böbrek ve karaciğer hastalıklarında yararlılığı tıpça tespit edilmiştir.

Kimyasal açıdan çekirdeksiz üzümün kalori verici oluşu bünyesinde bulunan karbonhidratlardan ileri gelmektedir.

100 gr. çekirdeksiz kuru üzümde genel olarak bulunanlar


100 gr. çekirdeksiz kuru üzümdeki Vitaminler


100 gr. çekirdeksiz kuru üzümün ihtiva ettiği  mineraller

Üzüm sirkesi

Üzüm sirkesi yaş ve kuru üzümden, üzüm şırası konsantresinden veya uçar asit miktarı asetik asit cinsinden (TS 521) deki sınırı aşmış şaraplardan elde edilen sirkedir. (TS 1880, ICS 67.220.20)


Üzüm Sirkesinin Tarihçesi

Sirkeyi ilk keşfeden Babillerdir. Babiller sirkeyi 10000 yıl kadar önce bulmuşlardır. Romalı lejyonerlerin sirkeyi şifa bulmak için içtikleri saptanmıştır. Sirke fermentasyonu insanlar tarafından çok eski yıllardan beri tanınmış olan bir fermentasyondur. Başlangıçta alkollü içkilerin kendi kendilerine asetik asit fermentasyonuna uğramaları, yani sirkeleşmeleri arzu edilmeyen bir durum olarak görülmekteydi. Çünkü şarap ve bira gibi içkiler açık bir kapta kendi haline terk edildiğinde sıvının yüzeyinde birkaç gün sonra sirke bakterilerinden bir zar meydana gelip şarap veya biranın bozulmasına neden olur. Fakat sonraları insanlar bu olaydan faydalanmasını öğrenmişler ve zamanla sirkeye de gereksinim duyarak olayın mekanizmasını incelemişlerdir.

Bulunan eski eserlerden Sümerlerin, Asurların, Etililerin, İranlıların, Eski Mısırlıların ve nihayet eski Yunanlıların sirke yaptıkları anlaşılmaktadır. Doğuda yalnız sirkede rastlanan sirke solucanı Milattan önce 3000 yıllarına ait eski Mısır küpündeki tortuda bulunmuştur.

İlginizi Çekebilir:  Keçiboynuzu (Harnup) ve Kullanılışı

Hipograt, sirkeyi ilaç olarak kullanmış, Anba, Alpleri aşmak için kayaları sirke ile parçalamıştır. Amerikan iç savaşlarında ise İskorpit hastalığı ve Birinci Dünya Savaşında ise yaraları iyileştirmek için kullanılmıştır.


Üzüm Sirkesinin İnsan Sağlığına Faydaları

Üzüm sirkesi tam bir ilaçtır. İştah açıcı olarak, salata ve turşular içine dökülen sirkenin insan sağlığına sağladığı faydalar şu şekilde özetlenebilir;

Su ile kaynatılıp buharına durulursa baş ağrısı, astım ve cilt lekelerine iyi gelmesi,

Boğaz ağrılarında, sirkeyle gargara yapılması,

Kaşıntılara ve cilt çatlaklarına sirke sürülmesi,

Siğillere, sirke döküp üzerine kabartma tozu serpilir ve 15 dak. sonra toz silkelendiği zaman,

Güneş yağına sürülmesi,

Bal karıştırılmış sirkeli su her gün içilirse, düzenli kilo verilmesi,

Sirkenin orta dereceli yanıklarda da kullanılması,

Sirkeli bezin mide üzerine konmasında bulantı ve kusmayı önlemesi,

Cildi yumşatmak, parlatmak için banyo suyuna bir miktar sirke ilave edilmesi,

Yorgunluk ve uykusuzluk için yatmadan önce sirkeli su içilmesi,

Sirkeli bezin varislere konması,

Kepekli ve mat saçlar için durulama suyuna sirke ilave edilmesi,

Nasırların ve sertliklerin üzerine, sirkeyle ıslatılmış ekmek konulması,

gibi birçok faydası vardır.

Bunun yanısıra hijyen amaçlı olarak sirke kullanılabilmektedir. Lavabo banyo gibi sert zeminleri temizlemek için ve sebze ve meyveleri mikroplardan temizlemek için sirkeli su kullanılır.

✦ ✦ ✦ ✦ ✦

Üzüm Pekmezinin Besin İçeriği ve İnsan Sağlığına Sağladığı Faydalar:

Pekmez de kuru üzüm gibi yüksek şeker içeriği nedeniyle iyi bir karbonhidrat ve enerji kaynağıdır. Ayrıca, mineralleri yoğun olarak içermektedir. Pekmez özellikle günlük kalsiyum, demir, potasyum ve magnezyum gereksiniminin büyük bir kısmını karşılamaktadır. Mineral miktarının fazla ve emilim oranlarının yüksek olması nedeniyle hamile ve emziklilerin, tüberkilozlu hastaların, iyileşme dönemindeki kişilerin diyetinde yer alması önerilmektedir.

İlginizi Çekebilir:  Donmuş Gıdaların Alınması ve Saklanması

Pekmezin çok iyi kaynak olduğu besin öğelerinden biri de kromdur. Dokuların krom içeriği hamilelikte, malnütrisyonda ve yaşla büyük ölçüde azalmaktadır. Krom, glikoz toleransa faktörünün yapısında bulunur. Ve insülün kullanımı ile glikoz metabolizmasını etkiler. Rafinasyon işlemi sonucunda gıdalardaki krom miktarının büyük ölçüde azaldığı göz önüne alınırsa pekmezdeki kromun önemi daha da belirginleşmektedir.

Pekmezin bileşimi ve besin öğeleri gereksinimi karşılama yüzdeleri (100 gr.’da)



Değişik pekmez cinslerinde olduğu gibi üzüm pekmezinde, fosforla kalsiyum oranı yine istenilen oranın çok çok üzerindedir. Fosfor ve kalsiyum içeriği pek çok besinde bulunur ancak böyle besinlerde ancak fosfor oranı düşük kalsiyum oranı fazla ise kalsiyumun alınımı fazla olur.

İşte pekmez de kalsiyum/fosfor oranında fosfor oranı düşük olduğu için kalsiyumun kuvvetle alınımı sağlandığı için çok önemli bir gıda maddesi olduğu söylenebilir. Fosfor ve kalsiyum, bağırsakta bozulmuş dengeyi düzeltmek suretiyle kalsiyum absorbsiyonu yeterli hale getirilebilir.

Pekmezde eser olduğu gibi en çok 85 mgr fosfor vardır. Buna karşılık kalsiyum miktarı çok fazla olduğu için bu denge, kalsiyum-fosfor dengesi istediğimiz oranlarda olmaktadır.

Dolayısıyla üzüm pekmezi çocukların kalsiyum ihtiyacını sağlayacak yeterli oranlarda kalsiyum ve fosfor ihtiva etmektedir. Pekmez kalsiyum ve fosfor kaynağı olarak kullanılmaktadır.

Pekmezin Besin İçeriği (%)

Pekmezde iz element içerikleri (ppm)

Yağlarda alınan enerji, diğer gruplardaki besinlerden alınan protein, vitamin ve Fe sayesinde çalışma enerjisine dönüşür. Şeker boş enerji kaynağıdır. Ekmek ve bulgurdan da vücutta şeker oluşur. En değerli tatlı pekmezdir. Fazla enerji harcaması gerektiren durumlarda sporculara, işçilere, gebe ve emzikli annelere kansızlık durumlarında şeker yerine kullanılabilir.

Demir yetersisliği günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli beslenme sorunlarından biridir. Ülkemizde demiri yetersiz olan ailelerin oranı yaklaşık %10 dur. Demir büyük çoğunlukla hemoglobin yapısında bulunduğundan yetersizliğinde hücrelere oksijen taşımamakta bu da bitkinlik ve kansızlıkla sonuçlanmaktadır.

Günlük tüketilen gıdaların çoğu (bilinçli bir seçim yapılamazsa) demir ihtiyacını karşılayamamakta, bu durum özellikle de çocukların, hamilelerin ve vejeteryanların beslenmesinde sorun yaratabilmektedir.

İlginizi Çekebilir:  İstiridye Mantarı ve Özellikleri

Tablet olarak alınan demir mide ağrısı konstipasyon yapabilmekte, bitkisel gıdalardaki demir emilimi düşük olduğundan ekonomik nedenlerle hayvansal gıdaları yeterince tüketemeyen kişilerde kansızlık ortaya çıkabilmektedir. Pekmez günlük demir gereksiniminin 1/3’ünü karşılamaktadır.

Magnezyum da potasyum gibi sıvı dengesiyle ilgilidir. Böylece kas ve sinirlerin düzenli çalışmasını sağlar. Kalsiyum, potasyum ve magnezyumun birlikte çalışması nedeniyle bu üç minerali de yeterince içeren pekmez ayrıca önem kazanmaktadır.

✦ ✦ ✦ ✦ ✦

.

  • Porsiyon: 6-8 kişilik,

✅ Diyarbakır Mutfağı Lezzetlerinden Duvaklı Pilav

Karacadağ Pirinci, Diyarbakır’da ismi volkanik Karacadağ ile bütünleşmiş olan pirinç çeşididir. Karacadağ pirinci, kaynağından gelen soğuk sularla sulanmıştır. Tarihi seyir içinde hükümdarların yemek ziyafetlerinde, aşiretlerin düğünlerinde, barışma ve bayram etkinliklerindeki yemeklerde et ile baş sırada yer almaktadır.

Malzemelerimiz:

  • 2 su bardağı Karacadağ Pirinç,
  • 2 yemek kaşığı sadeyağ,
  • yeteri kadar tuz,
  • 4 su bardağı su,

Duvağı için malzeme:

  • 500 gram yağsız kıyma,
  • 1 yemek kaşığı sadeyağ,
  • 1 su bardağı badem,
  • yeteri kadar yenibahar,
  • yeteri kadar karabiber,
  • yeteri kadar tuz,

*** Bir Tutam Faydalı Bilgi ***

Karacadağ Pirincinin lezzeti, diğer pirinç çeşitlerine göre suyu fazla çekmesi, tanelerinin dolgunluğu, pişirim sonrasında lapalaşmaması, tanelerinin birbirine yapışmaması, diri oluşu ve tanelerinin sayılabilecek oranda birbirinden ayrılmasından kaynaklanmaktadır.

Yapılışı:

1- Ilık suda az tuz ilave ederek, pirinci 1 saat kadar bekletin ve sonra bol suda yıkayıp, süzün.

2- Tencerede sadeyağda, pirinci kavurun.

(Pirinçler birbirine yapışmaya başlayınca, kavrulma işlemi tamamlanmıştır.)

3- Sonra, üzerine 4 bardak kaynar su ilavesi yapın.

4- Tencerenin kapağını kapatıp, kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirip demlenmeye bırakın.

5- Diğer tarafta duvağı için, tavada kıymayı kavurun ve tuz ile baharatları ilave ederek karıştırın.

6- Başka bir tavada, ağartılmış bademleri sadeyağında pembeleşene kadar kavurun.

7- Pilavı servis tabağına alıp, üzerine “kıymalı duvak” ı serin ve tabağın kenarlarını bademlerle süsleyerek servisinizi sıcak olarak yapın.

Sağlıklı ve mutlu kalmanız dileğiyle… Afiyet olsun… 😄😄😄


Like it? Share with your friends!

159 shares

What's Your Reaction?

Enfes Enfes
2
Enfes
Lezzetli Lezzetli
2
Lezzetli
İlginç İlginç
2
İlginç
Tatsız Tatsız
0
Tatsız
Beğendim Beğendim
6
Beğendim
Tuzsuz Tuzsuz
0
Tuzsuz
YEMEKCİYİZ

Aşçıbaşı

Yeni tarifler denemeyi seven, dünya mutfağına ilgi duyan bir galaktik dünya insanı. Patates diyarının efendisi...

0 Comments

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İçerik Türü Seçin
Tarif & Makale
Yemek Tarifinizi veya Makalenizi Buradan Paylaşın
Açık Liste
Bir Konu Belirleyin ve Herkes O Konuda Paylaşım Yapıp Oy Kullansın
Bilgi Yarışması
Okuyucuların Bilgi Seviyesi Ölçmek İçin Bir Yarışma Düzenleyin
Anket
Belirli Konular İçin Oylama Açın